astral-beden
  Telekinezi(Bir kaç bilgi ve püf nokta)
 

 

Psişik güçlerin başında gelir sanırım telekinezi. Çünkü diğerlerinin hepsi bundan türemiş denilebilir. Aslında pek bölümlere ayırma taraftarı olmasam da öyle yapıldığından geleneği devam ettireyim dedim.

Telekinezi teknik anlamda ‘Tele’(uzaktan) ve ‘Kinezi’(etki) sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur ki bu bilgileri her yerde bulabileceğinizi düşünüyorum. Yani telekinezi cisimleri uzaktan hareket ettirebilme kabiliyetidir. Ona herhangi bir temasta bulunmadan hareket ettirmektir.
Geçen sene ülkemizin bir televizyon kanalında yayımlanan ‘Fenomen’ isimli yarışma programında bu tarz şeylere rastlamış olabilirsiniz. Bükülen kaşıklar, oynatılan eşyalar ve durdurulan nesneler. Peki bu telekinezi tam olarak nasıl çalışır? Ya da herkes yapabilir mi bu ve bu gibi şeyleri?
Evet, herkes yapabilir bunlar. Her insanla doğuştan gelen yeteneklerdir bunlar. Tıpkı yürümek, konuşmak ya da yüzmek gibi. Yani kullanmasını bilmek gerekiyor sadece. Hani birisi bize yürümeyi öğretmese yürüyemezdik ya aynı onun gibi. Bunu da öncelikle öğrenmek lazım. ‘Peki neden etrafta bunu yapan fazla kişi yok?’ dediğinizi duyar gibiyim. Bunun nedeni basit. Etrafınızda yürüyen biri olmasa bırakın yürümeyi bunun nasıl bir şey olduğunu bile bilemezdiniz belki. İşte bu da aynen öyle bir şey. Önce böyle bir şey olduğunu öğrenirsiniz sonra bunu yapabilmeyi öğrenirsiniz. Ve sonunda yaparsınız.
Bunun için sitelerde yada bazı kitaplarda çeşitli teknikler görebilirsiniz. Ben sizlere bunun püf noktasını vermekle yetineceğim. Gerisi sizlere kalmış nasıl uygulamak isterseniz öyle uygularsınız.

“Ortamda sadece o cismin ve sizin olduğunuza odaklanın(ilerledikçe buna gerek kalmayacak). Ona odaklanın. Yavaş yavaş onu benimseyin ve onu sizin bir parçanızmış gibi düşünün. Sanki ona her istediğinizi yaptırabileceksiniz gibi. O sizin bir uzvunuz gibi. Bunu iyice benimseyin. Onun sizin bir parçanız olduğuna inandığınız vakit durun. Bırakın çalışmaları başka şeylere yönelin. Sonra boş bir vaktinizde bir daha buna yönelin. Bunu birkaç gün boyunca yenileyin ama bu kabullenmeler sırasında asla deneme yapmayın. Kendinizi hazır hissettiğiniz bir gün yine cismin karşısına geçin ve ona bakın. Onun tekrar sizin bir parçanız olduğunu düşünün. Buna inanın ve zamanı geldiğinde ona emrinizi verin. Hareket etmesini isteyin.”

Bu çalışmalarınıza öncelikle küçük şeylerden başlayın. Hafif ve sizi hareket ettireceğinize daha kolay inandıran şeylerle başlayın. Tabi ki hafiflik ve ağırlık gibi bir olay bunu etkilemez ama unutmayın ki siz buna inandıkça etkileyecektir.


(Saygı ve Sevgilerimle)
 
  Bugün 3 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı! Bylonk ^^ Her Hakkım Saklıdır/ Copyright 2010  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol